Bası yarası bakımı, hasta için oldukça önem arz etmektedir. Bası yarası, genellikle basınçla ya da yırtılma ve basıncın aynı anda olmasıyla ortaya çıkar. Genel olarak kemik üzerindeki dokularda ya da deri altında meydana gelmektedir. Buralarda meydana gelen bir doku hasarıdır. Bası yaraları, kronik yaralar grubuna girer. Kronik yaralar bir hafta ya da iki hafta boyunca iyileşmeyen yaralardır. Bası yaraları, hastanın fiziksel yaşamını etkileyerek, yaşamında büyük bir tehdit oluşturur. Bası yarası hastaları, bağımsızlıklarını kaybederler ve kendilerini toplum hayatından uzaklaştırırlar. Bu da büyük psikolojik bir rahatsızlıktır. Büyük acılar çekerler. Ayrıca bu yaraların bakımları zor olduğundan ve işlemler uzun sürdüğünden, hastalar uzun süreler hastanelerde kalmakta bu da hem hastaya hem de hastahaneye büyük yük getirmektedir.
Bası yarası bakımında bazı özel risk oluşturan faktörler vardır. Örneğin hasta etübe hastası ise, etübasyon tüpünün dudağın kenarına baskısını önlemek için tüp, diğer tarafa monte edilir ve gerekirse vazelinli spanç yerleştirilir. Eğer bir hastada nazal tüp takılı ise, burnun çeşitli yerlerinde bu tüp dolaştırılır. Fiziksel tespitler yapılan bir hastada ise kısıtlama araçlarının bası yarası oluşturması önlenmeye çalışılır. Bası yarası bakımı, çok güç olduğu için, oluşmasını engellemek en ideal yoldur.
Bası yaraları vücutta genel olarak şu bölgelerde oluşur; ense, diz kapağı, bilek, alt bacak, üst bacak, kulak, omurga, sakrum, dirsek ve ayak parmakları.
Bası yaraları genel olarak şu durumlardan kaynaklanır; derideki nem oranı bası yarası oluşmasına sebep olabilir. Tamamen nemli ya da ara sıra nemli kalan bir bölge yaraya çevirebilir. Yatağa bağlı hastalar, tekerlekli sandalyeye bağımlı hastalar bası yarası ile sık karşılaşırlar. Hastanın tamamen ya da sınırlı olarak hareketsiz kalması da bir sebeptir. Beslenme bozuklukları da bir etken olmaktadır. Çok zayıf beslenenler ya da hiç beslenemeyenler gibi.
Bası yarası evreleri;
1.evrede deri bütünlüğünde bozulma yoktur. 30 saniye kadar basınç uygulamakla kızarıklık görülür. Diğer dokulara bakılarak bu bölgede ağrı, sertlik sıcak ya da soğukluk görülür.
2. evrede kısmen deri kaybı vardır. Yara çukur şeklindedir. Yara yatağı tamamen pembe renk almıştır. Deri tamamen sıyrılmıştır.
3. evrede derin bir çukur gözlenir. Büyük oranda doku kaybı vardır. Yara neredeyse yağ dokusu olarak algılanır. Ancak kas ve kemikte hasar yoktur.
4. evrede kalın bir doku kaybı vardır. Büyük bir çukur görülür ve burada da kas ve kemik de hasar görmüş haldedir. Derin tüneller görülür.
Bası yarası bakımında, immobil hastalarda 2 saatte bir havalı yataklarda yatış şekli değiştirilmelidir. yaklaşık on beş dakika kadar egzersiz yaptırılmalıdır. Hastalar, bu işlemler yapılırken çekip sürüklenmemelidir. Çeşitli aletlerde kaldırılmalıdır.
Bası yarası bakımında, eller mutlaka uygun şekilde yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Gerekli pansuman aletleri ile bası yarası üzerinde pansuman uygulanmalı ve koruyucu önlemler sürdürülmelidir. Daha ileri safhada olan bası yaralarında, serum fizyolojik ve laktatlı ringer ile temizliği sağlanmalıdır. Akıntılı bası yaralarında antiseptik solüsyon kullanılmalıdır. Bası yaraları temizlenirken elden geldiği kadar az mekanik güç kullanılmalıdır. Bu uygulamaların doktor kontrol ve tavsiyesiyle yapılması, akıntılı bası yaralarının bakımında pansuman yapıldıktan sonra gazlı bezle kapatılması uygun olur. Bu arada hastanın mahremiyeti de korunmalı ve bu uygulamalar haftada bir kez yinelen melidir. Hasta taburcu edilirken, hasta yakınlarına da bası yaralarının önlenmesi için gerekli eğitim verilmeli ve oluşmuş olanlar için de bakımı ve pansumanı iyi derecede öğretilmelidir.