Şakayık Çiçeği Bakımı

Şakayık Çiçeği Bakımı: Çok fazla dayanıklı ve azla yetinmeyi bilen bir bitki türü olan şakayık çiçeği bitkisinin toprak seçimi yapılırken nemli ve iyi drenaj yapılmış olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Bakımı esnasında çok fazla bir beklentisi olmayan ve harika güzellikte bir süs bitkisi olan şakayık çiçeği şakayıkgiller familyasındandır. Bu familyanın tek türü olan şakayık bitkisinin bilimsel ismi ise Paeonia'dır. Şakayık bitkisinin tüm çeşitleri bu türe bağlı olmaktadır.

Şakayık çiçeğinin dikimi yapılırken köklerinin daha güçlü olabilmesi amacı ile torf ve gübreyle karıştırılmış toprak kullanılması gerekmektedir. Şakayık bitkisi, baharın erken geldiği yerlerde Mayıs ve Haziran aylarında, geç geldiği yerlerde ise Temmuz ve Ağustos aylarında çiçeklenmeye başlamaktadır. Şakayık bitkisinin yaşlı olanları hiç bakıma gereksinim duymamaktadır.

Şakayık bitkisinin üretimi tohum ile çoğaltma ve üretme ise de en fazla kullanılan yöntem aşılama yöntemidir. Bunun sebebi, tohumun çoğaltılmasının ardından en az 2 yıl sonra çimleniyor olmasıdır. Şakayık bitkisi genellikle ekildiği sene çiçek vermemektedir. Bitkinin dikkat çeken çiçekleri vardır ve bu çiçekler yalınkat veya yarı katmerlidir. Bitkinin çiçeklerinin ilk sene farklı bir şeye benzeme gibi bir ilginç yanı bulunmaktadır. Şakayık bitkisi gerçek güzel çiçeklerini ise daha sonraki senelerde açmaktadır.

Dalları uzun ve çiçekleri iri olan şakayıkların rüzgâr ya da yağmur esnasında kırılmamaları için dallarının değneklerle bağlanması gerekmektedir. Şakayık bitkisinin çiçeklerinin iri ve gösterişli olmasını isteyen kişilerin çiçeklerin her bir dalında tek tomurcuk bırakması gerekmektedir. Bu bırakılan tomurcukların yan taraflarında çıkan tomurcuklar ise hemen kesilmelidir. Ayrıca, solmuş olan çiçekler de hemen en üst kısmından kopartılmalıdır. Şakayık bitkisinde tohum oluşmasına izin verilmesi halinde ardından gelen yılda çiçeklenme daha az olmaktadır.

Gece çiğ olması halinde ertesi gün güneş çıktığı zaman tomurcukların zarar görme olasılığı yüksek olacağı için, bitkinin evlerin kuzey taraflarına dikilmesi önerilmemektedir. Bu sebeple şakayık bitkisinin evlerin güney ya da güney batı tarafına dikilmesi bitki için daha doğru bir tercih olmaktadır. Ilıman kış aylarının ılıman geçtiği şehirler şakayık bitkisi ekimi için uygun olmamakla birlikte, kış aylarının soğuk geçtiği şehirler bitkinin çiçeklenmesi için daha uygun olmaktadır. İstanbul'da şakayık ağacının dikilmesi uygun sayılabilmektedir. Ancak İstanbul'a kıyasla kışları daha ılıman olan şehirler şakayık ağacı ekimi için daha uygun olmaktadır.

Şakayık bitkisi kesinlikle bahçe bitkisi olup, saksıda yetiştirilmek istendiğinde ise iyi bir şekilde gelişmemektedir. Sonbahar aylarında kuruyan ve toprağın üstünde kalan kısmı kış aylarına gelindiğinde yok olan şakayık bitkisinin besin depolarına sahip kökleri ise ilkbaharın gelmesi ile tekrardan yeşermeye başlamaktadır. Bu köklere yumru gibi davranılmaması ve kesinlikle dikildiği yerden sökülüp, yavruları ayırmamak gerekmektedir. Çünkü şakayık bitkisi yerinin değişmesinden hoşlanan bir bitki türü değildir. Özellikle de bitkinin yeni yeni büyümeye başladığı dönemlerde kesinlikle yerinin ve toprağının değiştirilmemesi gerekmektedir. Şakayık bitkisinin dikiminin ardından bitkiye bolca su verilmesi gerekmektedir. Bitkinin kök kısımları çok fazla gelişebilmektedir. Bu sebeple de bitkinin yan yana ekilmesi gerektiğinde her iki bitkinin arasında yaklaşık olarak 90 cm olması gereklidir. Ayrıca, bitkinin kök kısımlarının devamlı olarak nemli olması ve serin kalması gerekmektedir. Şakayık bitkisinin gübrelenmesi ise ilkbahar aylarında yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra, şakayık bitkisinin soğuk kış aylarında dondan korunması da önemlidir.

Şakayık çiçeğine bir mantarın zarar vermesi halinde şakayıkların bundan kurtulması çok güçtür. Böyle bir durumun yaşanmaması için şakayık bitkisinin hava almayan köşe yerlere dikilmemesi, dikiminin sık mesafelerle yapılmaması ve ihtiyacı olmadığı halde sürekli olarak su verilmemesi gerekmektedir. Bunların yapılmaması halinde şakayık bitkisinin bir hastalığı da olmayacaktır. Hastalık olması halinde ise hastalık kapan dalların kesilmesi gerekmektedir. Bu durumda hastalık toprağın iç kısmında görülmediği için bitki yaşamını sürdürebilmektedir.